Peki işler tepetaklak gittiğinde?
Bazı sorunları hayatın akışına bırakmak gerekir, Kervan Driven Development'tan Agile Development'a mükemmel bir geçiş, Verdiğim randevuları unutuyor, her yere geç kalıyorum, hiçbir işim rast gitmiyor
Geçtiğimiz haftayı boş geçtik. Ya herkes gibi benim de dinlenmeye ihtiyacım olan bir haftaydı, ya da her akşama bir plan yaptığım için gereğinden fazla yoruldum ve bu işi erteledim.
Bunlardan biri de olabilir, ikisi de olabilir. 🤔 Bu soruya hangi cevabı vereceğim çoğunlukla hangi ruh hali içinde olduğuma bağlı. Şimdilik sessiz kalma hakkımı kullanıyorum.
25’inci yaşımda dönüp arkama baktığımda hayatımda iki dönem görüyorum.
Bitmek bilmez bir merak ve yorulmayan bir beyin
Motivasyon arayışı ve sorumluluklar
Özellikle 21 yaşımdan önceki dönemde makine tamamen beynimin içindeydi. Derslerim, ödevlerim, arkadaşlarımın doğum günleri, dernek işleri, freelance web sitesi projelerim ve niceleri…
Zaman geçtikçe,
Comparisonator bir hobi projesinden bir işe doğru evrilmeye başladıkça,
İşler dallanıp budaklandıkça,
sorumluluklarım da arttı ve yönetilemez bir konuma geldi. Birkaç kere psikolojik olarak patlayıp boşlukta yaşadığım dönemler de oldu.
Sonralarda bunların tüm girişimcilerin yaşadığı bunalımlar olduğunu ve doğru yönetilmezse beni daha sorunlu döngülere sokabileceğini fark ettim.
Bu farkındalık yaklaşık 3-4 senemi aldı ve hâlâ mükemmel yönetebildiğim bir durum olmadığını söyleyebilirim ancak bildiğim her şeyi sizlerle paylaşıyorum.
Bazı sorunları hayatın akışına bırakmak gerekir
2019 yazında Comparisonator’a küstüm. Tam 1 yıldır Furkito ile Comparisonator üstünde çalışıyorduk ve bu süreçte çok kısıtlı feedbackler ile proje üzerinde geliştirme yapıyorduk.
İnşaa ettiğimiz projenin başarılı olacağıyla ilgili kafamda bol şüphe ve ardımızda bıraktığımız insan hayatından 1 yıl (3 kişi desek 3 yıl) vardı.
O ana kadar beynimin kıvrımlarında bulunan bütün projeler, işler, teslim tarihleri ve yaşadığım sorunları artık yönetemez, hiçbir işi zamanında bitiremez bir hâle gelmiş ve çok mutsuz bir insan olmuştum.
Tam da bu zamanlarda meditasyon ile tanıştım. Şu an hayatımda aktif olarak yaptığım bir pratik değil, ancak o zamanlar benim için kurtarıcı olmuştu. O günkü vaktime göre (5dk - 10dk - 15dk) seçerek yapabildiğim bir pratikti.
Sandalyeme oturuyor, gözlerimi kapatıp rahat bir pozisyon alıyor ve telefonun öbür ucunda anlatılanları dinliyordum. Bu pratikten aldığım temel ders her sorunu benim çözemeyeceğim, bazı sorunları da zamana ve başkalarına bırakmam gerekliliğiydi.
Keşke hayatımızdaki bütün sorunlar meditasyon yaparak çözülseydi. 🙃
Yine de yardım eli uzatan bir sesi dinlemek de olabildiğince rahatlatıcı.
Kervan Driven Development’tan Agile Development’a Mükemmel Bir Geçiş…
Kervan yolda düzülür felsefesiyle çıktığımız yolda Comparisonator’ı yolda düzerken birtakım sıkıntılar yaşadık ve bu felsefenin çok da mükemmel bir felsefe olmadığını gördük. İmdadımıza tüm geçmiş yazılarımda da yardımımıza koşan Ömer abi koştu.
Bidolubaskı’nın o zamanlar Karaköy’de çok güzel bir ofisi vardı. O efsane rooftop partisine katılan azınlıktansanız, zaten Türkiye girişimcilik ekosisteminin sevgili kullarındansınız diyebiliriz.
Ömer abi yine o efsane ofiste bir gün Furkan’la beni ağırladı. Çok toy olduğumuz o zamanlarda önce elimizdeki işleri bir kağıda yazdırdı.
Bu işler arasından en önemli işleri seçtirdi ve öncelik sırasına koydurdu. Sonrasında da bu işleri birer haftalık periyotlara böldürdü.
Aslında bir nevi Kervan Driven Development’tan Agile Development’a geçmemizi sağladı diyebiliriz.
Sonrasında bir Trello tahtası oluşturarak işleri önem sırasına göre haftalara ve kişilere böldük, zorluk derecesine göre etiketledik ve daha yönetilebilir bir iş planlaması yaptık.
Bu yazının başında anlattığım, fikrimizi anlamlandırma sorununu çözmese de işleri yoluna koyup neyin ne zaman biteceğini anlamamız konusunda Trello’nun bizde emeği büyük.
Ekibimiz büyüyüp yazılım ekibimiz de genişleyince yine Atlassian’ın bir başka harika ürünü olan Jira’ya geçiş yaptık ancak komando girişimci eğer bir projeye başlıyorsa sağa sola bakmadan ilk iş trello tahtasını açıp fikirlerini ve işini burası üzerinden yönetmeli.
Aynı Trello yazılımını hâlâ işleri düzene sokmak ve ekip olarak çalışabilmek için aktif olarak kullanıyoruz.
Verdiğim randevuları unutuyor, her yere geç kalıyorum, hiçbir işim rast gitmiyor
Diyorsanız muhtemelen sizin de bir zaman yönetimi probleminiz var. Aslında bu yazıyı yazmaktaki ana motivasyonlarımdan biri de arkadaşlarımın benim aynı anda nasıl bu kadar çok işi birden yürütebildiğimi merak etmesi ve bu konunun birçok arkadaşım tarafından bana sorulması oldu.
Sabah 6:39’da cevapladığım bu mesajda her ne kadar kendimi iyi ifade edememiş olsam da sözün özü telefonumun takvim uygulamasını çok iyi kullanıyor olmam.
İş yapma konusunda neredeyse bilgiğim her şeyi üç silahşörlerden* Tarkan Batgün’den öğrenme fırsatı buldum. Zaman yönetimi de öğrendiğim en önemli konu oldu. Peki bu sistem nasıl çalışıyor?
Burada örnek bir haftamı görebilirsiniz, her rengin bir anlamı, her işin bir zamanı mevcut. Bu, sadece hatırlamam gereken işleri ve toplantıları içeren bir takvim. Gerçekten yapacağım işleri yazmak zorunda kaldığın günleri görmek bile istemezsiniz.
Bu takvimin bir diğer özelliği ise birçok takvimi tek bir yerde birleştiriyor olması.
Sol tarafta görebileceğiniz üzre
Kişisel işlerimin yazdığı takvimim
Comparisonator takvimim
Beşiktaş Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği takvimim
Demokrasi Araştırmaları takvimim
Madlen takvimim
hepsi ayrı ayrı yer alıyor ve Apple Takvim üzerinde buluşuyor. Böylece ben telefonumda ve bilgisayarımda tek yerden bütün işleri takip etmiş oluyorum.
Aynı zamanda arkadaşlarımın doğum günlerini Apple Kişiler’de eklediğim için doğum günlerini işaretlenmiş olarak görüyorum ve böylece elimden geldiğince herkesin doğum günün atlamadan kutlayabiliyorum.
Bu şekilde takvimlerimi bağlamak için telefonda Ayarlar > Takvim > Hesaplar > Yeni Ekle kısmından e-posta hesabımı eklerken takvimi de senkronize et seçeneğini seçiyorum, bilgisayarda da yine aynı yerden bu işlemi yapabilirsiniz.
Bu şekilde hatırlamam gereken her işi kaydettiğim için 16 Mart 2024 günü meşgul olacağımı bugünden bilebiliyorum ve randevularımı ona göre veriyorum.
Toparlayalım
Tüm bu çalışmaları yaptıktan ve elimdeki işleri doğru yönetebilmek için çaba harcadıktan sonra aslında hayatımın yazının en başında bahsettiğim gibi iki döneme ayrılamayacağını gördüm. Ayırıyorsak da benim ayırdığım şekilde ayrılamayacağını gördüm.
Komando girişimcinin hayatı aşağı yukarı şuna benziyor.
Her zaman hayatta inişler ve çıkışlar mevcut, özellikle kısıtlı kaynaklarla büyük işler başarmaya çalışıyorsanız…
madlen Rakı çok ilginç duruyor! Harika bir post, teşekkürler!